2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
596
Okunma
Yozgat Şehrengizi
Y.
yanar toprağın ağustos sıcağında, üşütür bedeni
çatısız damların kaç sevdayı eskitir, kaç gurbete düşürür
aldığı suları vermeyen kuru pınarların sürgüne gönderir
bin atlı yolunu alır, can evinden kovulur yüreğim
eline aldığın bavul, ağıtlarımı kapına çağırır
yüzyılların ihtiyarı, bozkırın tezenesi ve uzakların sesi
O.
otağı kurulu yanık türkülerimden gelir nefesin
Orta Asya’dan beridir, yaylalarımda eser rüzgârın
Sürmeli’nin yanık sesini en çok duyan benim
tutsak edemedi Timur, binlerce yıllık özgürlüğünü
sığmaz kollarına kelepçe, Boğazköy’ün neferi
yeraltı şehrimden, yerüstüne ulaştır beni
Z.
Züleyha yüzlü kızları çağırır kanyonların
sıcaklığımı alır götürür, son koyak Kazankaya
aşk sorhoşu, Bozok yaylasından indirir geri
Hisarbey’lim ne zaman düzlüğe çıkar yolun
filize duran rızıklarım, gurbette kavrulur birer birer
en çokta gönlümde, sararan başakların özlenir
G.
gün olur devran döner vuslata kavuşur can
Büyük camiimden yükselen “iyi bilirdik” nidalarıyla
tarihin ışıkları fenerin, saçılır kararan ruhuma
bir çocuk daha doğar sensiz, Çapanoğlu kucağında
nerde bir resim görsem, asırlarıma asır ekleyen
Sarı/kayamda, friz motifleri bekleyen
A.
Alişar’dan, Nizamoğlu’na kaç güzeli gelin ettin
Baş Çavuş’un, minberinde nasihatimdir benim
sevdamı sır gibi sakladığım, yiğitlerin harman olduğu diyar
gurbetten sılaya selamımı getiren güvercin kanadın var
özgürsün, özgürlükse gidişin çınar gölgesinden
tası tarağı toplamak, kaçmak değildir memleketinden
T.
tuk ki en derin uykusunda saat kulesindeki zaman
bütün hemşerilerini başına toplamış şen şakrak
şafağın bereketi üzerinde, en güzel rüyadan uyanmak gibi
arzum o ki, şahlanmış şehrin toprağına gülsuyu serpilmesi
Nida sesinde, bozlak türkülerinin Bozok’ta buluşması
içimdeki bin atlının, yürek iklimine dönmesi
İlkay Coşkun
24.06.2010
5.0
100% (3)