Zor diye birşey var
Anlatırlar
yakınırlar
Zor ?
Sen bir de bana sor
Nedir yarım bırakılmak
insanın umutlarının tırpanlanması nasıl birşey diye.

Sana sormak zor
oysa ben öyle bir anlatırım ki sana
yanarsın, erirsin, tükenirsin duyduklarından
keşke
keşke sağır olaydım
keşke şuursuz olaydım
keşke bunlara neden olmayaydım diye
deli gibi yalvarırsın tövbe kapılarında
bir tutam af için
alnın mı toprağı deler
toprak mı alnını?

Zor tetikler insanı davransın diye
Zor oyunu bozar derler
Bozar
Bozar tabii ki
Bazen aşkla çarpan bir yürek bilmem kaç okka çeken o bileği silkeler atar
atar da bir daha bir araya gelemez parçaları

Zoru geçtim ben
bulanık suyun üzerindeki köhne bir köprüde vurdun beni
tufaya geldim.

Kalktım düştüğüm yerden ağam kalktım ben
Zoru başardım.

Düştüğüm bulanık suyla savaştım
toprak kaydı ayaklarımın altından
gök devrildi üstüme
ıslak, dipsiz ve karanlık

Şimdi imkansız var sırada
Zordu, yordu, kurtulmayı başardım atlattım
arkaya bakmak yasak eeyy kendim
arkaya bakmak yasak
imkansız denilene biraz zaman
en çok da inanmak lazım...

İmkansız mı
Benden öte, benden ileri
Onu da sahiplenenlerin hanesine yazdım
Hayırlı olsun, ziyadesiyle kullansın.

__b’!kayy@2bin20