1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1342
Okunma

Nerden bakarsan bak tutar bir tarafı yoktu
Sen gittin ve ben düşman edindim zindan karası geceleri
Bir uzun yolculuk düştü peşime
Bıraktım ben de kendimi bilmediğim bir yerde çok uzaklarda
Ağladım bir çocuk gibi kayboldum diye
Öksüzdüm yetimdim şimdi
Meğer ne zormuş sevda dedikleri
Hayallerim duygularım
Ne varsa işte hepsi sana dair
Bir bahar akşamı kurulmuş darağacında
Kim takar boynuma bu yağlı urganı
Ve kim tekmeler ayaklarımın altında ki tabureyi
Ne önemi var ki
Sen gittin ve o gün bu gündür bir kurşunun önünde ömrüm
Çoktan çektin tetiği çoktan
Akan bu kan paramparça olmuş düşlerimin
Sen gittin tadı yok şimdi buraların
Hani nerde bahar gelmiyor artık
Ne çiçekler en tazesinden bir baharın habercisi
Ne suya düşen sardunya
Eskisi gibi de tat vermiyor artık şu ocakta pişen barbunya
Hiç sevmezdim aslında
Sırf sen seviyorsun diye yar elinden zehir olsa içer gibiydim oysa
Bir hüzün kaplamış evimin penceresini
Duvarlar geliyor üzerime duvarlar
Sanki cellat kırmızısı bir renkle boyalıydılar
Odamın içerisine şu sokak lambasının titrek ve safran sarısı ışığı düşerken
Sana yazıyordum ben bu şiiri
Oysa sana sevdalıydı balkonumun demirine konan kuşlar bir yandan ötüşürken
Sen gittin özlemek düştü payıma senden sonra
Kavuşmak koca bir ışık yılı kadar uzak soğuk
Isıtmıyor üzerime örttüğüm battaniyem
Ve harıl harıl yanan şu güzineli sobam
Ah ah keşke şimdi yanımda olsan
Neyse kapanıyor gözlerim
Yoruldu artık kalem tutmaktan elim
Al bu şiiri şimdi senin eserin
Okursan belki bir kaç damla gözyaşı döker
Şöyle maziyi düşünüpte geçmişe dalarsın
Sıra sende sevgili üzülme
Ben hergün sen birgün kanarsın
Ne yazık ki sadece okuduğunla kalırsın
Sedat Kesim
5.0
100% (3)