0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
523
Okunma
bir vakit duymuştum
üzülmüşsün
gözlerin kan çanağı
boşvererek kaçıyormuşsun
bildiğin her şeyden..
ürkme son sevdam
kaldır omuzlarını
belki de yakıp gemileri
şehri terk etme vakti..
elinde minik bir bavul
büyük adımlarla
hızlıca yürüyormuşsun..
serolya
kır çiçeği
dolansam sancılarına
bir an, deva olmak için..
gerçi bu aşk sana sevda etmedi
fakat şair eyledi beni
kaşlarında hilâlim
yıldızlı gözlerin..
hani desen sabret
söyle diner mi bu afet?
sırılsıklam baştan aşağı
iki parmağımın arasında
o küçük mor çiçek..
darılma
konuşmasan bile!
ahh ne zor sessizliğin..
sahi böyle bir şey mi
cehennem dedikleri
dünyalardan başlamak
sonsuza dek yanmalara..
cümlelerim yoluna devriliyor
taşlarına takılır düşer
pespaye kelimelerim
hece hece doğrarken aşkımızı
her harf sana gün batımında..
kurtar beni soluğundan
ki aldığım her nefeste
canlar veriyorum sana..
bir an kırparken gözünü
kararıyor tüm hayatım
bu pembe düş masalında
çaldığım her başrol senin..
serolya;
almadan intikamını
yere bırak yavaşça
kinlerini gözünden
ve o sırça mor çiçek
karışsın bakışlarına..