0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
510
Okunma
Hey karanlık gecenin koynunda
Ìz bırakmadan yürüyen bulutlar
Siz, hangi dağın başını süsleyen...
Hangi rüzgarın süzülen duvaklarıydınız?
Heyki alaca ceylana aşk namelerini
Yüzlerce yıl öncesinden fısıldayan kurt
Siz, hangi diyarlardan sökülüp gelen...
Hangi yurtların töresini taşıyansınız?
Hey Görklü Tanrımın şahidi
Binlerce yıllık ulu Tengri dağları
Siz, Türkleri nereden bildiniz...
buzul yangınlarında kor alevlerle
Ötügen yurtlarìndan nasıl yolcu ettiniz?
Hey ki al kanlara doymayan toprakların
Kızıllìğında yıkanan kor şafaklar
Siz, hangi karanlığın bağrìndan kopup...
geceyi gündüze kavuşturansınız?
Hey güneşin doğduğu kutsal topraklar
Çağlayanların sesine ortak ulu ormanlar
Toy eylediğim sarı bozkırların yetim obaları
Siz, uzaklıktaysak bizi ayrımı sandınız?
Heyki yüreģimizde bağdaşkuran Turan
Bilmezmisinizki bir gün...
Bütün hasretleri atacağız sırtımızdan?
puslu havada yol almak son bulacak
Özgürlüğe koşacak dişine kan deymiş Bozkurtlar.
NOGAYTÜRK