seni ısırmak istiyorum
gıdığından ....

sadece cesur olmaktı amaç
gün doğarken
sürgüyü çeker gibi eski kapının üstüne
nalı çakar gibi yerine
hatta
mezara hareketsiz ama canlı yatar gibi
dondurmak ilikleri

ahh, sürmeli güneş
kime aldırdın kirpiklerini ?
ki...
yakabildiğince tepemdesin
ne cesaret kalmış fanilamda
ne merhem yaramda
ne de yanımda ..
ne de ...
dilim varmıyor anlatmaya
gıdık , bahar ve mualla yanyana olsa
yani akşamdan kalma bir öğlen yemeği zamanı gibi
ayaklarıma su değse
ayaklarını hatırlarım...

seni çıkarmak istiyorum
dudağımdan ...

yara bandını söküp atar gibi
alt dudağımı koparmak
tuhaf bir tiplemenin rüzgarına kapılmak
tırnağı çeker gibi yerinden
diğerine geçer gibi, serçesine
ve bülbülü kovar gibi bahçemden
olsaydı bahçem

ahh , sempatik ay
kime verdin dileklerini ?
ki..
nazlı nazlı gölümdesin
hem göğsümü okşuyorsun burnunla
hem sırtımda bir elsin
hem de tadında ..
hem de ..
perdeyi çeker gibi dünyaya
başbaşa kalır gibi
gıdık , serin ve mualla olmasada
sabahtan kalma taze ekmek kokusuna umut bandırıp
uykum gelse
koynunu hatırlarım..

seni eritmek istiyorum
balmumunda....

sonrası , aynı nakarat
torunuma anlat!