3
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
1538
Okunma

Ay çekmemiş elini,eteğini henüz üzerimizden
Güneş doğuma sancılanırken kapıda
Siz gülün derdine düşmüşken
Ezerken ayaklarınızın altındaki papatyaları
Hiç mi sızlamadı ayaklarınız
Hiç mi acımadı yüreğiniz
Kayboluyorum
Issız caddelerin
Soğuk kaldırımlarında
Adımlarım birbirine dolanırken
Buz gibi terim
Sıcak nefesime karışıyor
Buğulu gözlerimi
Titreyen ellerimle siliyorum
Ezan sesiyle başlayan
Köpek ulumaları
Kırarken sessizliğin belini
Kaç kez nefes alıp verdiğimi
Sormayın bana
Yetişemem hızına
Sonbahar misali
Benimde içimden birer birer düşenler var
Dilek ağacı değilim ben
Çul,çaput bağlamayın
Dallarım taşımıyor artık
Fayda etmez toprağın bereketi
Güneşin varlığı
Geç yağan yağmurların faydası dokunmaz
Kurumuş çiçeklere
Ben bilmem hayatın kaçıncı sayfasındayız
Bilmem ben ayraçla,hangi sayfayı ayırdım
Yılgınlık
Yorgunluk
Tabi birazda dargınlık var
Kırgınım yoncanın üzerine yağan karlar gibi
Kırgınım
Buz tuttu yapraklarım
Büktüm boynumu
Hiçte sızlanmadan
Ağlamaklı oluşum
Hüzündür diğer yanım
Demdir bu
Karıştı kara toprağa
Kızıla çalan kan gibi
Kırık bir gülüşle
Ayracı alıyorum
Ölümsüz mevsimlere.