Tepeden bakıp yere, gözünü eyleme zül
Silkelenip in yere, sözü eyleme rezil
Yüksekten bakmak ile olmaz tevazu, nüzûl
Böbürlenme ey adem, kimseyi görüp hakir
Kalp teslim değil ise olunmaz asla zakir

İpekten libas ile zannesilsen de vezir,
Dil ile alim olsan, kalben değilsen nezir,
Gökle yer arası fark, olabilir mi; nazir?
Kıvraklığıysa dilin, ipe götürüp, alan
Lisanı kalptir ancak Hâk ile vüsul bulan

Ne yamandır şu dünya imtihanı ne yaman!
Bir kıvılcım tüm varı eyler yakıp da duman
Dikeni hor görüp de gülü incitme aman
Veren de O, alanda, döndürür halden hale
Kıymetini bilmezsen, çıkar elden nevale

Su kurur, bağ bozulur, dalda yaprak incinir
Gökte yıldızlar küser, yerde toprak incinir
Nizama dil uzatma, döndükçe çark incinir
İbret-i âlemdir bu, ibret almayan şaşar
Nizam-ı âlemdir bu, şaşmayan yollar aşar

Yine derde düşürdü, yaktı bu dert genzimi
Soldurdu düşünceler sarartıp da benzimi
Aradım şu cihanda bulamadım izimi
Dağladın ciğerimi gönül salıp da derde
Dert yastığına başım, yaslandı bu seherde

15 Kasım 2019
Cuma


Nezir: Kendini Allah yoluna ve ibadete adayan.
Nazir: denk
Nevale: Bağış, ihsan, Yiyecek, içecek, azık vs...