9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1982
Okunma

Hani, bahçelerde çiçek toplardık...
O minnacık ellerimle sana uzanan ellerimden dökülürdü kimileri,
Tekrar toplardım tekrar düşerdi.
Sen elimden fazlasını alırdın babacığım.
O küçücük beynimde, o çiçeklerin yarısını anneme götürelim derdim.
Hatırladın mı baba !
Bir gün şu kapıdan o güçlü kuvvetli ayaklarınla değilde,
Tahta tabutun içinde çıkacağını hiç aklıma gelmemişti.
Arkandan çığlıklar atıp gitme baba, gitme, ne olur beni bırakma,
Dediğim o anı ve çığlıklarım hâlâ kulaklarımı tırmalıyor.
Biliyormusun o günden beri, kalbimde ara ara acılar hissediyorum.
O acı hiç dinmedi baba !
Şimdi kapının önünde oturup kimi bekleyeceğim ?
Ya çikolatamı cebinden kim bana çıkarıp verecek?
Eşik soğuk ama evimizde soğuk baba.
Senin olmadığın heryer soğuk baba.
Bunları sana anlatıyorum ya...
Duyuyormusun beni baba !
Toprağın altında olduğunu biliyorum ama,
Aklım ermiyor ki...
Toprağın altı karanlık değil mi baba?
Orada cennete giden yola ışık yok, nasıl gidiliyor acaba ?
Bayramlarda elini öperdim,
Bana sarılırdın uzun uzun...
Sanki, bayramlar kucağında anlam kazanırdı biliyormusun.
Şimdi , bayramlar renksiz ve anlamsız.
Bayram sabahı kalktık geldik...
İlk ziyaretimiz sen oldun.
Elini ver öpeyim baba!
ADALETİN SESİ
24 -6-2008