2
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1091
Okunma

Kül misali yalanlar
Fırtına öncesi sessizlik
Alabora olmayı beklerken
Çiçeklerimi ezmeyin
Yoksa ölecekler
Penceremin açık kalmış köşesinden
Güneşin güne kavuşmasını izledim
Kimilerine umut olurken
Kimileri için hüsrandır doğan her güneş
Sokak lambasının dibinde biriken
çöplerin etrafına toplanmış iki üç sokak köpeği belirdi birden
Hepsi ürkek ve telaşlı
Sessiz hayatın boşluğu
Bir zindan gibi çöker üstüme ağır ağır
Nasibin peşine düştüğüm yollarda
Ekmeğim sevda olmuş
Ellerim ceplerimde
Korkuyu ensemde hissetsemde
Geçmişin en derin prangaları vursada ayaklarıma
Gelecek günlerin endişesi peydahlanmışken bedenime
Güçlü kadın rolümle
Her gün yürüyorum
Bu şehrin soğuk sokaklarında
Güllerin içinden geçemesemde
Yüzümdeki gülümsememle
Bıkmadan,usanmadan gidiyorum ekmek tekneme
Bir çok seyi geride bıraktım
Anlaşılmak gibi bir derdim yok artık
Anladıkları kadar anlamlandırıyorum
Sorgulamak bile sorgulatmıyor kendini şu günlerde
Üzüldüğüme ,üzülmüyorum
Çünkü bu sadece
Ektiğim bütün çiçekleri eziyor
Onlar ölmesinler diye üzülmüyorum
Dertlenmiyorum
Kendi kabuğum içine çekildim
Oradan izliyorum olanı,biteni
Dert olmak değildi yaşamım
Amacı olmayan asıl dertlilere
İyi ki varsın dediğim bir kaç kişi
Düşüncelerime hakim
Mesela aklımdasın deyipte kimseyle lades oynamıyorum artık
Ederim kadar değer gördüklerimden
Ederi kadar veriyorum,aldıklarımı
Boşluk doldurmayı hiç sevmem
O yüzden olmuyorum boşluklarında
Sabrıma yenildim artık
Vazgeçemediklerimin
Bir gün benden ,acımadan vazgebileceklerini bildiğim için
Vazgeçmeyide öğrendim
İşte bu korku değil
Gerçeğin ta kendisi
Fırtınayı bekliyorum
Gelsin ki savrulsun tüm küller
Yağmur yağmasın
Ham kalmış
Olgunlaşamamış insanlar
Bende çamurlaşmasın...