Hz. Muhammed, son derece adil biriydi,
İnsan haklarına daima saygı gösterirdi,
Herkesin hak, hukukunu gözetirdi,
İnsanlığı hak ve adalete yönlendirirdi.
O, kendisine Kur’an’daki şu öğütleri ilke edinmiştir:
“Ey iman edenler!
Kendinizin, anne-babanızın ve akrabanızın,
Aleyhine de olsa adaletten asla ayrılmayın,
Allah için şahitlik eden kimseler olun.
(İnsanlar) zengin olsunlar, yoksul olsunlar,
Allah onlara sizden daha yakındır.
Öyleyse siz, hislerinize uyup adaletten ayrılmayın.
Eğer adaletten saparak ayrılırsanız,
Üzerinize düşeni yapmaktan geri durursanız,
Bilin ki Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.”
Hz. Peygamber, hadisi şeriflerinde şöyle buyurur:
“Çocuklarınız arasında adaletli davranın,
Çocuklarınız arasında adaletli davranın”
“(Herhangi bir konuda) hakemlik yaptığınız zaman adil olun.”
“Her hak sahibine hakkını ver.”
Sözleriyle adaletin önemini bizlere göstermiştir,
Onun adaletine düşmanlar bile hayran kalmıştır.
En zor olaylarda onun hakemliğine başvurmuşlardır,
Onun kurallarını müşrikler bile saygı duymuşlardır.
Yaşamı boyunca hak ve adaletten geri durmamıştır,
İslam’ın adaletini gayrı Müslimler bile kabul etmiştir,
Onun hakkı gözetmesine şu olay örnektir;
Bedir savaşı sonrasında esir alınanlar arasında,
Peygamberimizin akrabaları da bulunuyordu,
Hatta Peygamberimizin amcası Abbas da vardı,
Bazıları, Peygamberimizin akrabası olduğunu öğrendiler,
Hz. Peygamber’den bunların serbest bırakılmasını istediler,
Oysa esirler, fidye karşılığında serbest bırakılıyordu…
Hz. Peygamber şu sözleriyle buna karşı koydu:
“Hayır, böyle bir şey olamaz,
Onlar fidyelerini ödemek zorundalar,
Fidyenin bir dirhemi bile bağışlanamaz.”
O, akraba taalluk demedi, adaleti gözetti,
İnsanların kalbini böylece bir bir fethetti…
O, peygamber olmadan önce de adaletliydi,
Onun hakkaniyetle hikmetini herkes takdir etti.
Kendisine düşman olanlar bile emanetini teslim ederdi,
Zamanı gelince de emanetlerini eksiksiz alıp giderdi.
Peygamberimizde alacağı olan bir adam geldi,
Hakkı olanı, Hz. Peygamberden kabaca istedi,
Orada bulunan ashap bu adama kızdı,
Hz. Peygamber ashabını güzellikle uyardı.
O, yanında bulunan ashabına buyurdu ki:
“Sizin, ondan yana olmanız gerekirdi,
Çünkü bu adam hakkı olanı istemişti.”
Sonra adamın borcunu güzellikle ödedi,
Adam bu durumdan çok ama çok etkilendi.
“Sen benim hakkımı çok güzel ödedin,” dedi.
“Allah da sana ödülünü hakkıyla verecektir.” dedi.
Hz. Peygamber de:
“İşte hak sahiplerinden yana çıkıp
Hakkın yerini bulmasına yardımcı olanlar
İnsanların en hayırlılarıdır.”
“İçinde zayıf kimselerin incitilmeden
Hakkını alamadığı bir toplum yükselemez.”
Buyurdu ve hakkı, hak sahibine teslim etti.
Biz, peygamberimizi örnek almalıyız hayatımızda,
Kur’an ve sünnetin ipine sarılmalıyız hayatımızda,
Daima hak ve adaletten yana olmalıyız hayatımızda
Hak ve hukukun uygulayıcısı olmalıyız hayatımızda…
08.06.2010
Akdağmadeni