0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
584
Okunma
TAŞLARI YERİNDEN OYNATMAK
Sahipsiz, desteksiz, altından değerli toprağım
İthale gereksinim dikenleriyle, kanıyorum
Nerede ürünlerimizin hormonsuz, doğal üretimi
Nerede, Türkiye’nin yedi coğrafi bölge verimi
Her şeyi dışarıdan alır olduk, ona yanıyorum
Bu gidişatın sonu ne olacak, bir bilen var mı?
Buğday, saman, et ithalinin arttığını duyup da
Çok şeylerin sıfırlanmasına seyirci kalınır mı?
Toprağı avuçluyorum, sıcacık doğurganlığı
Aşkı, sevgisi, bereketi, doyuruculuğu ana gibi.
Emeğin, alın terinin karşılığını hep almak varken;
Çığlık çığlık çiftçinin, besicinin, üreticinin feryadı
Dağlar tek tek çökerken, gözler kör, kulaklar sağır.
Hangi direnç sonlandırır bu karmaşayı, tez elden?
Borç batağına saplanan, kimlere anlatsın halini…
Güler yüzlü çiftçi, üretici gören var mı, yüzler asık
Hububat mevsiminde başakların sevinci yok, niye
Yeniden rüzgârın türküsünü dinler mi harman!
Hasat renklerinin coşkusunu kim yasaklar, ne diye
Yüreğim param parça, kolum kanadım kırık
Bir yıkım fırtınası, bir kıyamet öldüresiye
Sistemin zilleri, usları uyuturken çığlık çığlık…
Değişim rüzgârlarıyla; taşları yerinden oynatmak!
‘Türkiye Tahıl Ambarı’ övüncünü unutturan ne!
Nedir ‘Yerli Malı’ tüketimini sonlandıran sistem!
Küresel yangın dumanları, sisler saçıyor tepemize
Erk-güç; faydacılık, kin/kan kokuyor, savaş kokuyor…
Emekçi yoksullukla savaşırken, çaresizce bakıyor
Sebzeye, tahıla, meyveye sahip çıkmak acının rengiyle
Hayvan üreticisi kan ağlıyor, et tavan yapmış, cep yakıyor
Ey, yöneticiler, Cumhuriyetçiler, emekçiler şiirim hepimize!
Gülşen şenderin
5.0
100% (5)