0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
663
Okunma
Bin aşk ile Rabb’imin divanına durup
Azgın at gibi azgın nefsime gem vurup
Bu gem ile giderken yolunda dem vurup
Ve emri üzre durup koşup gideceğim…
Hep durmadan gidip ve dur diyeni durdurup
Ve saatimi tam vakt-i sehere kurup
Atıma kurulup Letâifimde durulup
Aşkıyla Rabb’ime vurulup gideceğim…
Bazen de biraz dinleneceğim yorulup,
Dinlenirken düşüneceğim akıl yorup;
Ermezse akıl, “Erenler”den akıl sorup,
Nefs-i emmaremi de vurup gideceğim…
Nefs illetime şifadır aşk denen şurup
Aşk şurubumdan yudum yudum içip durup
Nefs denen halimden ikide bir geçip durup
Sırat denen köprüden uçup gideceğim…
Saat yapacağım kalbimi kurup kurup
Seherde kaldıracak ibre vurup vurup;
Kırk secdeye varıp tehıyyata oturup
Selamımı da verip kalkıp gideceğim.
Aşk ile kılacağım seccademe durup
Aşk ile bir namazımı bin mi’râc kılıp
Beş vaktime beş de katıp boş vakit bulup
O vakit hoş vakit olup uçup gideceğim.
En güzelini bulacağım sorup sorup
Sorup duracağım sevgiden, durup durup
Ve durup dinlendireceğim yorup yorup
Bazen de şerri hayra yorup gideceğim...
Gezeceğim hep teker teker, gurup gurup...
Öğreteceğim ilmi-bilimi gurup kurup;
Uyursam eğer ilimde, etimi burup
Uyandırıp durup... Okuyup gideceğim...
Merde mertçe varıp, nâmertten hesap sorup
Bazen uçup, bazen koşup, bazen oturup
Düşünüp düşünüp, sonucu hayra yorup
Ve şerden bile hayrı bulup gideceğim...
AğlayacaK ALİ haline, deliler gibi yas tutup
Özümden gözüme seller gibi yaş tutup
Acıkan ruhuma aşk aşından aşk tutup
Letâife doldurup, doyup gideceğim...
5.0
100% (1)