2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
632
Okunma
karanlığa veda ederken
saçlarının kıvrımlarında
güzel sözler söyleyerek
seher vaktinde sabaha..
tüm sıcaklığı avuçlarının
küllendirerek göğsümü
eşsiz simandaki beyazlıktan
dimağıma düşen kor ateşleri
tutarak salkımlarını koparmak
sessizce dalmadan uykumuza
her sabaha kazıdığımız aynı rûya..
unutmak nâmümkün
hatırası ezvak-ı hülyâ!
parmakların dans ederdi
hassas sınırlarımda
yutarak nefesini
yepyeni bir heves ile
gerdanında biterdi dudaklarım
soluğun hızlandıkça..
izlerdim, yansıyan gölgeni
titrerken duvarda
ve yalnız bir adam için
böylesi fedakâr olurdu
ılıman Eylül akşamlarında..
5.0
100% (3)