16
Yorum
41
Beğeni
0,0
Puan
1184
Okunma

ah sardunyalar ah
ayrı dünyalar
düşler
hülyalar
yolunu şaşıran turnalar
martıların sessizliğinde
cama vuran damlalar
sulu sepken bir boğaz
kıyıya vuran yakamozlar ahraz
bir gece vakti
kaç niyaza kucak açar ki
Karaköy iskelesi
Galata kulesi
kaç kez içmeden sarhoş olur sızar
az mı küpeştesi olmayan
tahta köprülerden geçtim
sallandım durdum
ne idim
ne umdum
ha düştüm ha düşeceğim diye
az mı kendimi yordum
yak şimdi meczup ışıkları
bütün duyguları ortaya saç
kim bilir
belki tam bilmediğin
bir şarkıyı mırıldanır durursun
vakitsiz esme
iki de bir de küsme
görüş menzilin kadar
uzağı görürsün
yok böyle bir şey
düşeş attım yek geldi
tek tek gelin demiştim ama
kimse beni dinlemedi
hayat bu ya
kimler geldi
kimler geçti
ama son giden bağrımı
çok fena deldi