[ kalin



doğanın tüm renklerini anlattılar
tahmin edemeyeceğim eşsiz güzelliktelermiş
maviler,yeşiller,turuncular,morlar,pembeler
ben göremedim hayâllerde yaşattım
.
.
.
siyah beyaz karelerdeyim
kelebekler hep yasaklı bir dalda
kuşlar siyah,güvercin azatlarda
ağaçlar maket,devler koca koca
gezinip yiyorlar sanki oburca
.
.
.
Taşlar,betonlar,taş bahçeler
beş taş oynayan çocuklar yasaklı
insanlar dama taşı
azmak başı,çeri başı,gelin başı
çıban başı,satranç taşı
oyun bitince ayrı torbalarda
.
.
entrika pazarda
alıcısı çok
siparişle çalışıyor
yok satılıyor
satıcı mutlu
avaz avaz malın iyisi bende diyor
tüketici refahta
kilo kilo alıyor yetmiyor
.
.
.
insanlar kahkaha butonuna basıyor
yorulmadan gülüyor
tembellik ucuzladı
promasyonları;şehvet,tutku
omuzlarda taşınıyor
alkışla çoğalıyorlar
mantarlar gibi süslü,benekli,fiyonklu
.
.
.
kırmızı bize çok yakışıyor
fosforlu yıldızlar tavanlarda
gece olunca
yıldızların altında
oynaşıyorlar
yıldızlar bedava, bende çaldım
plastikten olanlarından
tavanıma yapıştırdım
yatak odamıda unutmadım
salonum ağlamasın
misafirlerimde görsün
havam olsun

"yıldızlı semalardaki haşmet ne güzel
yıldızların altında sevişmek ah ne hoş"
.
.
.
şarkılardan çok
söyleşmeyi sevdim
dinletisiz olanından hani
tek başıma
sessizlik çok kalabalıktı
ve alkışlarıda coşkulu olacaktı
.
.
.
ustalar hep mavi dünyalar kurdular
şiirlerinde,resimlerinde,öykülerinde
kalemleri;çocuklardan ,dostluktan
barıştan,aşktan yanaydı
savaşları,kayıpları anlattılar
kötülükleri gönül silgilerinle sildik dediler
anlattıkça siyahlar çoğaldı
savaşlar kazandı hep
barış isimlerde saklı kaldı
.
.
.

üzümden hep şarap
anasondan rakı
maviden umut
mumlardan romantiklik yapıldı
resimler çekildi,çizildi
renkler hep sanattı,sanaldı
kandırmacaydı,damardandı,hastı
yaşarken yaşamımıza hiç giremedi
güzellikleri hep yazdıklarımızla giydirdik
süsledik görücülere çıkarttık
oysaki hep siyah beyaz ve çırılçıplaktık !..

ayşe yayman