21
Yorum
39
Beğeni
5,0
Puan
1913
Okunma

//zamanın ne içindeyim ne dışında//
seyrüsefer var bir bilinmeyene
hicret ettim şimdi zamana
topladım mazimi geçmişten geleceğe
baharmış gelende cemre düştü bu cana
hasretin göklerimde umut veren bir yara.
aşk ruhun itikadıdır
bedeni sarmak değil ruhu sarmaktır
heyecana sevk eder, umut estirir, gül bahçelerinde
gülleri sevdirir dikeninde.
yaşama azmi aşkla başlar
insan sevdiğine derin gözlerle
köz köz bakar, yakılmayı bile murat eder
karşılıksız ve çıkarsız sevginin Kabe’sidir aşk
çöllere uçurur vahası platonik.
yaşamak, severek ve aşkla en güzel duygu
bir bir Zümrüt’ü Anka Kuşu uzağımda
bir hayal aleminde, dalmak isterdim göz kamaştıran bir aydınlığa.
yanarsa yürek derin küllerinde
içinde inleyen bir köz, fırtına bekler
onu hiçbir güç de söndüremez.
bir umuda bakarken
gözlerim sevinçli ruhumda bitmeyen derin acılar
bir bahar oluyor belki, Belkıs bahçelerinde
huzur alıyorum Kız Kulesinde
halesinde asılıyorum ayın, huzura eş kendi gök kubbemizde
rüzgarlarını düşünerek..
bugün;
sahra çölünde gibi
serap görmüş harabeyi viran
bakma diyordu gözleriniz
haykırışım dağlara yankısı umutlara
sesleniyorum düştüğüm derin bir kuyudan
beni kim tanır şarkıların gizeminde
bir saba makamı sedasında hatırladıklarım
sen vardın ruhumun derin rıhtımında
yel gibi geçen zamanlardan
Semavat gölgesi düşmüş
yıldızların kalbine
esas olan kaynağı
güneşinden habersiz
geceler mi karanlıkları besliyor
siyahtı umutların
göklere çıkar bazen duygular
bazen çöpe atılır umutlar
oysa mavi umutları ister
umutsuzluk ise ölümü
unutmak belki de, unutmayı hak edenlere güzel !
bazen bir kederdir beklenen
bazen bir umuttur ötelenen
bel ki zamanı vardı
açacaksa güllerin
sevgi sunarsa nefret ettiklerin
onlarda çok çileler çekti
bir eflatun aşk bile değil..
5.0
100% (30)