0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
709
Okunma
BAŞTAN ALIYORUZ
Cumhuriyet;
Caddesinde, yürümek için, kayhan’dan başlıyoruz.
Caddenin;
Ortasında tren rayı,
Etrafında dükkanlar.
Ortada;
Tek, tük seyyar satıcılar.
Biraz kalabalık, bira sakin
Buruk, heyecanlı insanlar.
Çeyizlikleriyle;
Heyecan süzen,
Süslü, gelinlik kızlar.
Ray’ın etrafında banklar.
Banklarda;
Yorgun, düşünceli ihtiyarlar, Hatıraları kaynatırlar.
Ayak diplerinde;
Üç, beş torba, sebze, meyve.
Belliki;
Reyhan pazarından, almışlar,
Torbaları işaret edip,
Fiyat soruyorlar.
Reyhan pazarı;
Cumhuriyet caddesinin,
Ortasına denk gelir.
Zengin lezzete;
Fakir fiyatı için,
Dalar, reyhan kalabalığına.
Eyy;
Aziz Bursa,
Birzamanlar, sen ne güzeldin..!
Esnaflar;
Dükkan önünde,
Kendi halinde.
Kiminin elinde;
Çay, sigara,
Kiminin çekirdek,
Kiminin, borç, alacak.
Ertuğrul türbesinde;
Dualar eder, müminler.
Gençler;
Darbuka, gitar,
Şarkı söyler.
Kalabalık dinler,
Esnaf stres atar.
Açlar; Toklar,
Zenginler, fakirler,
İhtiyarlar, gençler
İç, içe gezerler..
Caddenin;
Sonu görünür, uzaktan
Karşıda sür, sür üstünde Cafe
Solda;
İhtişamlı, pirinç hanı.
Önünde; Banklar,
Köşesinde kebapçılar,
Karşısında tatlıcılar.
Eyy;
Aziz Bursa,
Birzamanlar, ne güzeldi köyler.
Duvar dibine sinmiş,
İhtiyar yoksul.
Eski paltosu;
Eski ayakkabısı, kirli saçları,
İri, boncuk mavisi gözleri.
Omuzları hareketli;
Gözleri dalgın,
Birşeyler, dinliyor gibi,
Sevimli, yoksul amca.
Önünden geçenlerin;
Dikkatini çekiyor.
İlginç bulanlar;
Yaklaşıp, resim çekiyordu.
İhtiyar yoksulun,
Hiç birşey, umrumda değildi.
Kebapçının;
Çığırtkan çırağını, dinliyor.
Lezzetli kebapları, hayal ediyordu
İri;
Boncuk mavisi,
Kısık gözleri
Tatlıcının vitrinin’de,
Halkalı tatlıları, suzuyordu.
Belkide;
Çocukluk günlerine,
Tebessüm ediyordu.
Belliydi;
Saatlerdir, karnı açtı
Kebap kokusuyla, doyuyordu.
Saçı kirli;
Eli kirli, üstü başı yırtık.
İri;
Boncuk mavisi,
Gözleri zengin, diriydi.
Cebinde;
Parasının, olmadığı belliydi,
Önünde, ne kutu, nede mendil,
Parmağında, sigarasıda yoktu.
Her haliyle;
Gönlü zengin, yoksuldu.
Resmini;
Çekenlerde, bahşiş veriyorlardı.
Eyy;
Aziz Bursa,
Bir zamanlar, ne cömertti,
Secde edenlerin.
Cumhuriyet caddesinin,
Sonu göründü.
Bankların arkasında,
Genç bir adam, belirlendi.
Siyah paltosuna sarılmış;
Yere, yüz üstü uzanmış.
Önünde boş kutu;
Kutuda üç, beş metelik.
Kutuda el yazısı ile;
"Ben açım " yazıyordu.
Yanından gecenler;
Kutuya bir, bir para atıyordu.
Genç adamı; herkes bilirdi,
Genç adam şarapçıydı,
Şarap için, dileniyordu. .
İhtiyar ve yoksul adam;
Açtı, parasızdı, zararsızdı.
Hiç kimse, tanımazdı.
Eyy;
Aziz Bursa, Evliyalar dergahı
Bugünlerde mi, yaşayacaktın.
Eyy; Aziz Bursa’m, eyy..!!
Yeşil çam’ın; Vaz geçilmez,
Doğal platosu, Aziz Bursa’m.
Bu nasıl , sahne. ? ...!!
Tamam; Tamam,
Kestik, kestik. ..!
Toparlanın,
Baştan alıyoruz. .
Bilent Atalay
23/06/2019
Bursa
ARŞİV :
profil.edebiyatdefteri.com/komsukalp/
5.0
100% (1)