10
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
699
Okunma

Umutsuzluğun pençesinde
Yırtılırcasına hançerem
Anlatabilmek için kendimi
Haykırdım avaz avaz
Hüznümün şiddetinden güneş soldu
Gün karardı aniden
Yer, gök merakla nazar ederken halime
Börtü böcek koşuştu
Endişe ile yuvalarından dışarı
Çiçekler boynu bükük
Kelebekler titrek
Kuşlar başkaca diyarlara
Uçup gittiler telaşla
Bulutlar sel olup dökülürken
Ruhumun yamaçlarından aşağı
Dağı taşı inletti de sesim
Bir tek sen duyamadın…
Sustum sonra...
Sustum ölüm sessizliğinde
Ben, yoksunluğun dehlizlerinde
Yitip giderken biteviye
Sen, şişkin egonun kollarında
Kendine has doğruların peşinde
Burnunun ucundan hayata bakmaya
Hiç doyamadın…
Israrla, inatla maddeye tahvil ederek
Mana fukarasına dönüştürdüğün bu hale
Bir son vermek isteğini yarattın en sonunda
Kırıp dökerek yüreğimi
Çekip aldım sendeki beni
Yetmedi...
Vazgeçtim bendeki senden
Canhıraş anlattım da
Anlatamadım derdimi sana
Duydun da belki sesimi
Lakin..
Özlemlerimi...
Hasletlerimi...
Asla anlayamadın…
17.04.2019
[
5.0
100% (15)