aşk sarsın yüreğimizi
yükünü çekmeyen dizlerimizi
hatırlamak geçmişten izlerimizi
zamandan bulut sağan gözlerimiz..

bir içim su coşkun nehirlere sürsün sözlerimizi...

...

kalbin kadar temiz bu sayfayı
bana ayırdığın için diye
dize dize
başlardı çelimsiz kelimelerimiz...


daha yaşamadan hiç bir şey
yerin altından bahsetmek
dola dola
bu güne nasipmiş delirmelerimiz...


hangi şiir kandırdı beni
hangini bana yazdın bilmezdim
şair şair
adını ama Hikmet se sevmelerimiz..

"mevcuttu,
tuhafınıza gidecek,
mevcuttu hem de çoktan mı çoktan"
aslın da yirmi üç centlik askerlerimiz...



..........................."kısa çöp uzun çöpten hakkını alır elbette
...........................direnmekle kurtulmakla barışla ben amenna"

... ...

müzik ruhun gıdası derlerdi
nasıl anlatılırdı başka
aşk aşka
candan çıkardı detone seslerimiz...


daha sevdaya kezzap dökülmemişti
ve Bergen güzel bakardı daha
göz göz
acıdan yangın yeri yüreklerimiz...


hangi türkü kandırdı beni
hangisi senin besten bilmezdim
mavi mavi
gözlerin yaktı ayrı düşmelerimiz...

"aramakmış oysa sevmek
özlemekmiş oysa sevmek
bulup bulup yitirmekmiş düşsel bir oyuncağı"
aslında hepsi bu kimse tanımazdı Ahmet abiyı



..........................."ağlayanlar bir gün güler bir gün güler elbette
............................uyanmakla anlamakla bilmekle ben amenna..."

... ... ...

biz üçüncü ihtilal çocuklarıydık
mapus damına düştü ağabilerimiz
kitap kitap
kara toprağa gömüldü hayallerimiz...


Beatles a yetişememiştik ama bizim
Modern Talkingimiz vardı birader Lui
nota nota
Evren/seldik dönmese de dillerimiz...


Moğollarımız al yazmalım sazımız
Kurtalan- Ekspresimiz vardı, hele
duman duman
sarı gelin yar sızımız türkülerimiz..


Habeşli Bilali de gördük "çağrı" da
ama Kunta-Kinte den öğrendik
zincir zincir
Amerika’ya köle olmamayı, özgürdü dedelerimiz...



............................."yaşayanlar bir gün ölür bir gün ölür elbette
..............................ağaçlarla balıklarla kuşlarla ben amenna..."