YAŞ ÜZÜMLER

Düşünmeden varoluşları yaşamalıyız.
Islak dudaklara değen yaş üzümler olmalı aşk.
Ve hatta ,
burnuna değen çilek reçelini yalamak olmalı hisler .

Yılandan çıplak olmalıyız .
Çukurlarında uyumalı sabaha kadar ellerim.

Tüller uçuşmalı değil mi tenlerimizin rüzgarında.
Emektar kalplerimiz yorulmamalı
Nehirlere akan yüzü olmamalı hazların.

Kördüğüm buğular terimizden aksın.
Kapat gözlerini.
Ruhuma değsin ayakların.
Yoğun sevmelerimin kokusu gelsin burnuna.

Seslerini kıs içindeki çekimserliğin.
İçilecek onca şehvet var iken .
Tortu gibi kuruyup kalmamalı sevişmeler.

Ak tutku dolu ak.
Dört nala giden atların ayaklarını kırma içimde.
Dar sokakların yaşlı insanları olmadan coş bana.
Aklımda gülüşün ,öpüşün.

Gel yamacıma .
Gel soğuk özlemler üşütür seni gel.
Sende kent yalnızlığı.
Bende düşen yaprakların sessizliği.
Sarılalım gizli gizli öpüşelim tenhasında zamanın.

Vakit daralıyor mengene gibi sıkıyor sensizlik.
Unutmadan mevsimlerden Eylül.
Eylül denen kahpeyi siktir edelim
Eylül ayrılık.
Ayrılmayalım.
Ayrılmak ne büyük ne kötü ne boktan bir his.
ARZU GÜNAL /21.03.2019