2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1094
Okunma
(bu hikayeyi Semsi Tebrizinin makalat adli kitabinda okumustum yillar önce. Tam olarak kissa böyle miydi hatirlayamadim kitabi bulamadigim için içime islenip kalanla yetinmek durumunda kaldim. Eski hikayelerdeki aşk gibi bi aşk ariyorum ama oylesi yok artik onlar hikayelerde demiştin ya, eskiyi yeniyi bilmem şimdi şu an sen bu satirlari okurken yureginin ben olan yanina dokunacagim bunu adim gibi biliyorum... En çok neyi özlüyorum biliyor musun? Seni... En çok Sen’i.
Ve sonra Sana yazdigim siirleri bana okumani... )
Kadin bikmadan usanmadan yolunu gözler sevdiginin
Bir mektup gelir diye Gözleri hep haberci bekler
Ne gelen var ne giden, yillar geçer, uzun yillar hem de
Bi gün adam cika gelir Ve Kadin sorar:
Hiç mi sevmedin beni
Bi haber bi iki satir yazmak çok mu zordu
Her gün yolunu gozledim,
Bir mektup gelir diye bekledim durdum...
Adam gözlerini kirpmadan kadina bakiyor
Sevdiginin sitemini duymaz bi halde kalbi heyecanla küt küt
Kadina bakiyor, bakiyor derince
Ve ;
Senin Ay parçasi yüzünün aksi
Her daim gönlümü mest ediyor
Yüzüne Hasret beni düşün
Ah!
Bendeki Sen ozlemi varken
Bir mektub-u bahane ile
Postaciya gorunmen reva olur mu?
5.0
100% (5)