Uzun zaman olmuştu.
Seni görmeyeli.
Sadece adın kalmıştı hatırımda.
Bir senle çektirdiğimiz resim.
Vardı ellimde.
Birden aklıma düştün dün gece.
Canlanı verdi senle olan.
Tüm anılarım.
Derin uykusunda uyanarak.

Geceydi ve hava yağmurluydu.
Bardakta boşanırcasına yağıyordu.
Sen ilk buluştuğumuz yere gittim.
Tahta ta rıhtıma.
Bir hüzün çöktü üstüme <br>
Oturduğum eski kırık bankta.
Senle dolaştığım sahile baktım.
Sen varmış gezdim boydan boya.

Oturupta çay içtiğimiz masada.
Yerinde duruyordu.
İkimiz adını yazmıştın üstüne.
Baktım halen duruyor mu.
Yoksa silinmişmi.
Silinmemiş bir üstü toz kaplamıştı.
Üfledim üzerindeki toza.
Eskisi gibi net okunuyordu.

Derken bir balıkçı teknesi.
Geldi rıhtıma.
Kulübesi yakın bir yerdeymiş.
Gel bir çayımı iç dedi yabancı.
Tek bir penceresi vardı kulübenin.
Bir masa iki de sandalyesi.
Oturduk ne ararsın buralarda dedi.
Dedim ki yıllar önce.
Sevdiğim insanla son kez.
Burda görüşmüştüm.
Yine burda bulurum umuduyla gelmiştim.