1
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
699
Okunma
güzel
ve binlerce yalnızlık geçiyordu
zamanı delen küçük düşüncelerde
omuzlarda dünyanın kahrı
yüreklerde kırık ok uçları
bir şeyler düşüyordu karanlığın sahipsizliğine
bir hiçsin gökyüzünün kalın dipsizliğinde
kimsin sen neyim sin ne sin diğe bağırıyordu yankılar
kulağımda kuş kanatların sesi elimde siyah bir kedi varken
unutuyordum kendimi
kırılmış bir bir gün gibi
güneşle doğup ayın beyazı tokat gibi yüzüme değer iken
yalnızdım
yolar gibi yıpranmış
insanlar gibi unutkan.
-
5.0
100% (12)