NE GÜZELDİ O GÜNLER

Güzden atılır tohum
Susuz bu topraklara
Buğday arpa göverir
Bayırlar da kırlarda
Kar altın da kalmışsa
O yıl iyi beslenir
Çok güzel başak yapar
Deli bakla içinde
Mart on beşi dedi mi
Köyde hareket başlar
Ağaç budanmaz amma
Bağlar budanır hemen
Mayıs ayı girmiştir
Bademler çiçek açmış
Her tarafta çiğdemler
Papatya dam üstünde
Gelincikler ne güzel
Al ile mor karışmış
Ne hoş gelir su sesi
Umarcıkta dereden
Bahçeler coşmuş yine
Ispanaktan, tereden
Yeşil soğan, sarmısak
Katmerlenmiş bak marul
Herkesin bahçesi var
Para verilmez ota

Ben bu köyde doğmuşum
Dedemin adı, adım
Temmuz la, Ağustos ta
Arpa buğday zamanı
Eynel başı dikilir, bir beliğin başına
Türküler eşliğinde
Elde orak sallanır
Yığılır deste deste
Altın sarısı başak
At arabası, kağnı
Taşırlar biçileni
Her gün harman yerine
Duman göl, kıran ardı
Bahçe harman yerinde
Çakal kuyusunun başı
Hemen hemen her yerde
Dağ gibi o harmanlar
Çatmalanırlar önce
Sonra düven koşulur
Saman yapılır ince
Savrulur koca yığın
Bir akşam rüzgarında
Sap samandan ayrılır
Doldurulur sevinçle
Çuval yada harara
Oradan da sarpına

İki çuval buğdayı
Götürüp değirmene
Una döner başaklar
Yoğrulurlar teknede
Hemen beze tutulur
Haşhaş, kuyruk yağıyla
Bir de tulum peyniri
Çakır domates nerde
Nede kokar sıcacık
Gel yeme bezdirmeyi

SADIK DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ