20
Yorum
37
Beğeni
5,0
Puan
2245
Okunma

Selcen diyorlar ona
Ben bu köyde doğmuşum
Kışın çok kar yağardı
Benim çocukluğumda
Ahşap kerpiçten evler
Isıtırdı içimi
İki odun atınca
Odadaki sobaya
Kedi gelir kıvrılır
Sobanın arkasına
Kendi dilince o da
Uyur şarkı söylerdi
Ziyaretler olurdu
Eş, dost, akrabaları
Bilmeceler sorulur
Masal anlatılırdı
Annanne min kardeşi
Rahmetli Veli Kara
Başladı mı masala
Çıt çıkmazdı odadan
Şahmeranlar, Nohut oğlan
Zümrüt-ü Anka ve dev
Ardından da güreşler
Biz Veli dedemizin
Dibinden ayrılmazdık
Geriler de kalırsak
İyi de duyamazdık
Çay kahveler içilir
Meyveye gelir sıra
Neler var neler bakın
Ortada ki tepsiye
Elma, portakal tamam
Muşmalanın turşusu
Ahlat, deli armutu
Kıy elması yanında
Biraz ekşimsi suyu
Yer elması hazır bak
Buyur bak bir tadına
Kötü (Köfte-Pekmezden) gelmiş ne güzel
Fındık, fıstık, yanın da
Sade, şeker leblebi
Ceviz, badem, iğdesi
Mısır patlağı
Kavurgası, gavut’u
Biskivüsü, lokumu
Kuru üzümsüz olmaz
Çekirdeksiz, çal karası
Fotoğrafını çekip
Ölümsüzleştirseydik anı
Ocak ayında görün
Siz elvele kavunu
Selcenli’ysen sen eğer
Yadırgama sözümü
Kilerdeki askıdan
Gelen o yaş üzümü
Şimdi hepsi hormonlu
Değil mi yediğimiz
Var mı şimdi evler de
Bu kadar çeşidimiz
SADIK DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
5.0
100% (33)