10
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
1323
Okunma

Dalgalan ey bayrağım, dalgalan gülsün yüzün
Bulunduğun yerlere uğramasın dert, hüzün
Yolundayız kız, kızan, canımız, kanımızla
Varlığın bayramımız, öfken, sitemin, nazın
Hiç yere düşürmedik o gururlu başını
Azametle sergile iman dolu döşünü
Alem de biliyor ki sana kin güdenlerin
Yer de kabul eylemez lanetlenmiş leşini
Sensin Türklüğün şanı, Türk’ün ünvanı, adı
Başında altın tacı, vazgeçilmez muradı
Şehidimin örtüsü, kızımın gelinliği ()
Senden uzak düşende, olmaz hayatın tadı
Türk’ün asırlar boyu varoluş davası var
Sonsuz azametinde Türk’lüğün mayası var
Yediden yetmişe dek, can adadık yoluna
Senin gölgende huzur, özgürlüğün hası var
Dünya var olduğunca, semalarda gez salın
Ay yıldızı kucaklar kanımın rengi, alın
Düşmanıyız ebedi bu dünyada, ahirde
Sana saygı duymayan, düşmanca bakan kulun
Seni hakir görenin çıkacağız yoluna
Dilini kopararak vereceğiz eline
Gölgenin altındaki toprağa göz dikenin
Bağını bozmak için konacağız dalına
Dalgalan ey bayrağım göklere ersin başın
Evrenin üzerinde bulunmaz başka eşin
Kıskananlara inat, Türk’ün kimliği ile
Ezelden ahir güne binlerce olsun yaşın
(*) "Ey mavi göklerin kırmızı beyaz süsü
.....Kız kardeşimin gelinliği şehidimin son örtüsü."
___________________________Arif Nihat ASYA
5.0
100% (19)