13
Yorum
39
Beğeni
0,0
Puan
1876
Okunma
bir kapı düşün şimdi..
eşiğin bir yanında ben
diğer yanında bana hiç benzemeyen başka bir sen
ellerim kol ile düğme arasında kararsız
kol işte,kapı kolu
düğme dediğim de zil..
ikimiz birden kulak kesiyoruz seslere
sen,
açayım diye
ben,
ya evde yoksam endişesiyle
o kadar kalabalık ki ihtimaller
simitçi kılığında bir umut
susam satıyor
fırsattan istifade..
bekleyiş uzadıkça
hır çıkıyor sabırla arasında
selametin umurunda değil olan biten
onun çokça görmüşlüğü var olan bitenden
sonra bir ara
hani şu ruh çağırayım diye istem dışı fincana değdiği elin ayarını kaçırıp
nev i şahsına münhasır korkusundan ürkenler var ya
ha işte,
elimin ayarı kaçıp
kapı gıcırdayınca..
ikimizi saran heyecandan
can çıkarıp
canan ile baş göz ettik
talihime atadığım yaveri tatile gönderdim o an
keyfime kahya aramaktan vazgeçtim
umut,
kalan simitleri martılara peşkeş çekti
ve ortalık
susam yeriydi..
gözlerine görücüye çıkan bakışlarım geldi aklıma
yalan yok
ağır bir misafire yapılan hürmet
izzet i ikram
hani ben diyeyim nice orduları yenmiş kumandan
sen, de
sarayında taç giymeye muktedir sultan..
kalbine giden antrede kırmızı halılar seriliydi
ve bütün hislerin alkış tutuyordu
düşün,
ellerin gül serpiyordu yalnızlığımın başına
zaten ne geldiyse aşktan geldi başıma
aşk işte,
hani kalbini kulbundan tutturup
o kulp elimde kalınca
küpe benziyordu geri kalan
ve o küpü hatıranın kuyusuna gömüp
başka bir aşkın elleriyle çıkarınca
define bulmuş gibi seviniyordum
bir başkasıyla
küpe demedim hayatım
küp o küp
offf
keşke yanımda olsan şimdi
omuz hizanda saçlarını kessem
kahve ocakta taşsa
aralık,
şubatı keserken..