1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
816
Okunma
İDAMLIK (Düzenlenmiş)
Dışarısı sert, ayaz bir gece,
Müsaade ey dünya insanı, müsaade!
Derinlerden bir nefes almak isterim,
Urgan hazır, olsa da kaderce.
Bırak yağmur ıslatsın saçlarımı,
Varsa bir kuş, konsun omzuma.
Korkma, haykırmam kimseye,
Sadece birkaç nefes alacağım usulca.
Şehadet getiren imam da gelmiş,
Son isteğim, bir soru sormak ona:
Toprağa göçeceğim birazdan,
Peki, kalemimi kıranlar nereye?
Hey gardiyan, elbiselerimi ver
Bir yetime, bir yoksula nasip eyle.
Şimdi giydirin beyaz kefenimi,
Boyumdan uzun darağacına yürürken.
Hamdi ağabey, sabah çayını eksilt,
Ben olmayacağım artık o sofrada.
Tek şekerim size kalacak,
Bardak yıkarken hatıra olur belki.
Bu korkuyla beslenen günler bitecek,
Bir gün size sorulacak: “Ne suçu vardı?”
Ve dersiniz ki:
“Zulme karşı bir haykırışı vardı…”
Kimseye borcum yoksa müsaade,
Avluda aldım üç-beş son nefesimi.
Onu da bırakacağım urganda,
Göz kapaklarım kapanırken sessizce.
İsterdim celladımın yüzünü görebilmeyi,
Giderken göz göze son bir tebessümü.
Koğuşun camında yasemin ekmiştim,
Unutmayın; ona her sabah su verin…
5.0
100% (1)