0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1059
Okunma
KUL HAKKI
Yolculuk uzadıkça uzadı,
Limanı gören gözlerimiz
Daldı vuslatın son anına.
Taşıdık küfe küfe yükleri,
Dolu heybeler gibi günahlarımızla.
Gözler de şahitti, zihinler de,
Besmeleyle başlayan yükleme anına.
Taşınanlar zamanla ağırlaştı,
Eşyalar değil, sırlar bastı teraziyi.
Çok sesli bir koronun tek sesi gibiydi,
Ortak notalara uyan her nefes.
Kelimelerin omzunda bir tanım vardı:
“Emanet” denilmişti ona.
Ama ne kadar emanetti gerçekten?
Başlangıçta azdı bu sorular,
Yolun sonunda cevap netti:
Değişen yol değil,
Yolda bizdik aslında.
Birazdan demirleyeceğiz limana,
Korsan kayıkçılardan arda kalanlarla…
Telaş saracak teslim anında bizi,
Eksiklerin korkusu çökecek manaya.
Ve işte, tam da burada
Adı geçen o korsanlar...
Ne yazık ki,
Yola bizimle çıkanlardı onlar.
Dillerinde “kul hakkı” zikri,
Bedenlerinde kapkaç hırsı…
İşte şimdi belli oluyor gerçek yüzleri.
Eski Hali
Yolculuk uzun sürdü
Limanı gören gözlerimiz
Seyre daldı vuslatın son anına
Küfe misali dolu taşıdıklarımız
Gözler ve zihinler şahitti
Yükleme anı besmelesine
Taşınanlar zamala birlikte
Eşyaların ağırlığından bir sır misali
Çok sesli koronun tek sesiydi
Ortak notalara eşlik eden
Sözler kümesinin genel tanımıyla
Emanet denilmişti adına
Ne kadar emanetti acaba!
O acabalar başlangıçta azdı
Yolculuğun sonu cevaplıyordu
Neden mi?
Yolculuk değildi değişen
Yolda değiştiklerimizdi
Birazdan demirleyeceğiz limana
Korsan kayıkçılardan arta kalanlarla
Buluşturma telaşıdır sahiplerine
Eksiklerin mana korkusunu yaşayacağız
Tamda burada adı geçen korsanlar
Ne yazık ki!
Yola beraber çıktıklarımızdı
Dilinde kul hakkı zikirli
Bedende kapkaç telaşlılardı onlar
5.0
100% (2)