1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
884
Okunma
Rüzgarla konuşma
topraktan çıkar yeşerir dal budak yaprak olur
yaşam miadı doılar kurur dökülür toprak olur
hasretinle dar ağacındayım eylül yaprağı misali
ay kara bulutlara bürünmüş sensiz dilsiz
deliksiz kör gecenin üşütük kucağındayım
ışığıyla çiçeklerin ışıldadığı dolunay’ımdın
mavi göklere yıldızları uzanan hayallerimdin
tensel değil tinselimdin tapılası kutsalımdın
sevda sevda olalı böylesi sevda yaşanmamış
sevda böylesi yürek mekan bulmamış olmalı
gece masal arabı peçesinde esmer kara
yalnızlık geceden koyu yıldızlar sönük
ayanın olsun gecelerimin umudu süsü
yokluğunla içim yıldızsız geceden kara
ara sevdiğim, hasretim bari telefonla ara
ah dile gelse de ya da bana öğretse de
konuk etsem bekarhaneme konuşsak yelle
kokularını getirdiği çiçekler kekikleri zambakları
kedilerin köpeklerin aşka çağrı seslerini
konuşsak aşkı içsek rüzgarla gece boyu
oksijen, hidrajen, azot daha nice gazın
bileşimi mayalanmasıyla oluşan halin
eski bilgelerin cinler periler melekler
kutsal kitapların cinler taifsi dediği
alemden midir görünmez huyun soyun
karadenizi okşuyor coşturuyor dalga dalga
savuruyorsun taştan taşa vuruyorsun
bu gücü görünmeyen cinler taifesinden mi
söyle allaşkına nerden kimden alıyorsun
ha bildim, anladım aşktan alıyorsun, aşktan