2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
638
Okunma
düşümde, eski tavrınla hemhalsin
aralardan hızlıca geçiyorsun, antik imgeler
gemi çapası oldu konduğum günertesinde
göç, ankara
aysan dizeleriyle tutulan lades bitti
elimde kaldı bıçağın metalik anatomisi
gamlarına basıp türkülerinin ah, yörene paslansam
düşümde varsın, öylesinesin
nasıl da gerilmiştik bozkırın çarmıhına
ilahi olmayan nedenlerle
gerçekten ısırarak koparttığımız büyülü lokma
bastırdı açlığımı çocukça ve filozoftan gelen cehennem
ateşinde üşüyorum
hayır mı? şer mi?
öteye bulacaksın yolları, yalnızsın
ezelden beri yalnızsın
ve
ben yalnızlığınla bağladım ellerini
topluca büyüdük, birden
sözü uzattığım zamanlar saçlarını kesiyorum
tufan üstüne konuşmuştuk yağmurdan esinle
kırık dallara tutunup karaya vuracaktı varlığımız
zamanla sadeleştin sen, giderek
deri eldivenlerle tuttun yüreğe adanan nitelemeleri
melankolik sürgünlerle girerdin ankara’ya
kulaklarımdan zorla götürüldü
yağmurun o şatafatlı sesi, ünlemleri
kör sularımla aranıyorum dibi
hepiniz metindesiniz, kuyruğa katılıyorsunuz
cevaplarınıza sorular veriyorum
*
mekan farkına vardı söylenenlerin
rivayet edilen zamanlarından şimdime gel memelerinle
sonsuza dek emeceğim seni
bulanık lehçelerinle sal hükmünü
ezelden beridir anlamıyorum seni
5.0
100% (5)