ÇEKTİKLERİMİZ

Hissiyat yağmalandı, talandan çektik gönül!
Hakikat gölgesinde yalandan çektik gönül!
Cinnet pazarlarında satıldık bezirgâna
Gidene selâm olsun, kalandan çektik gönül!

HİSSİYAT MÜHRÜ

Hicran ateşlerinde dağlanır yüreğimiz
Bastırır kara kışlar, çığlanır yüreğimiz
Kör akıl iptal olur karasevda mührüyle
Bir sûz-i dilâraya bağlanır yüreğimiz

SICAK TEBESSÜM

Gidenlerin ardından dinmez gözyaşı seli
Kalanların doğrulmaz o iki büklüm beli
Sıcak bir tebessümle aralanır kapılar...
Yetimin saçlarını okşar rüzgârın eli

KURU BİR YAPRAK GİBİ

Gönüller çoraklaşır susamış toprak gibi
Bîçâre kalır yürek, ayazda çıplak gibi
Çekmez bizi ayaklar gideceğimiz yere
Sürükler bizi hayat kuru bir yaprak gibi

SUÇLULARIN HESABI

Yargıçları mahkûmdan, mahkemeler kurulur
Suçluların hesabı suçsuzlardan sorulur
Mumdan terlik giyilir ateş denizlerinde
Yolcunun ayağına prangalar vurulur

YÜREĞİN VEBALİ

Saklama yüzündeki ikircikli hâlini
Alın terinle sula kurduğun hayalini
Bir kurşunun gölgesi düşünce can mülküne...
Ayaklar taşıyamaz yüreğin vebalini

M. NİHAT MALKOÇ