4
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
978
Okunma

Düştüm yollara arıyorum yine sevgiyi
Buluyorum kendimce bir makam, yolum çok ırak,
Ya molasız çıkmalı yokuşu nefes nefese, çarçabuk,
Veya vermeli mola şu karşı düzlükte, dinlenmeli.
Gökten iniyor ağır bir sis, yere doğru
Benim figanım yaktı gönlü, akşam da oldu
Sırça köşkü gönlün sanki harabe
Düşürmemeliyiz onu asla zeminlere, yerlere.
Tutmak mümkün değil, çağlayarak geliyor
Bir makamın nakaratına yaslanmış gidiyor
Bırakın aksın, taşsın kabından bîçare
Ya şimdi vursun sazlar, tüm cihetiyle dolu dolu
Ya da sussunlar matemle, ebediyen hem de.
Yaşamak muştusu, hem de ne muştu,
Paylaşmalar arttıkça büyüdü, genişledi,…
Selam olsun samimiyetten yana tüm sevgilere
Bülbüllerin öttüğü güllere,nergislere,…
Velhasılı yeşeren çayıra, çimene, tebessümle gezene.
Çağlasın sular gibi şu gönül
Ne vakit ötecek kuşlar, araılar konacak bir çiçeğe
Ölüm var sonunda ölüm, susma artık, konuş ey dil.
İster yağmur olsun, ister açsın güneş
Sebat yeter artık, demlendi ömür tüm derlere.
Gidin artık gidin bizden uzaklara
Kıpırdanışlar var yürekten, tüm canlara
Önümüz sonbahar, sonrası kış olsa da
Bahardır yeşeren içimizde, haykıralım tüm dünyaya.
Yitmesin içimizde bu enerji, elem vız gelir
Ölüm olmasın tek ucunda, gerisi hep teselli
Bahar kalsın özümüz, önümüzse yaz olsun
Dolsun badeler bahçelerden, türlü meyveden
Bir vardık ki biz nasıl, belki de an, bu an
Dayan yine özümsün gönül, kor gibi yan
Mışlısından değil hayatın asla, öyle bir yaşa ki;
Gelen doyar gülüşe, gören seyre gelir,
Biter geceler, an gelir;güneş sana da elbet yükselir.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (7)