3
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1228
Okunma
Bad-ı saba selam söyle o yâre…
Bir rüzgar,
İçimi iliklerimi titreten
Senden gelen hülyalarla
Damarlarımdan akıp giden
Kan
Revan
Ah-u zar…
Alıp giden ömrümü ötelere
Körpe filizlerimi yerden yere çalan
Kaçıran
Saklayan
Haraç mezat satan müstahsil pazarlarında
Ederine etmezine bakmadan
Aldırmadan savurduğu senliklerine
Bir rüzgar,
Etimi kemiğimi ayırıp ruhu perişanımdan
Akan kanımda boğan
Dudağımda yarım kalan sevda-i seherimi
Lilipar
Yarpuz kokusu…
Dağıtan toplayan saran sarmalayan
Yağmur yüklü bulutlar dolusu korkutan
Harmanım kesat
Dallarım kırılmış
Piç vermiş kuru dallar
Budanmış yarı yerinden sürgünlerim
Dağılmış
Yırtılmış
İncinmiş törpülenmiş ömrüm
Düşmüş kucağına toprağın
Yeşerecek günlere hasret
Bir rüzgar,
Elimi ayağımı kesip
Jilet yarası açmış tenhalarımda
Düşlerim hasat olmuş
Harman görmemiş ekinlerim
Dallarıma erik kuşları konmuş
Tohum bağlamış yaralarım
Sargılarım dağılmış
Aşılanmış acılar
Meyveye durmuş bin yıllık zeytin
Bin varmış bin yokmuş
Ya olmuş ya ölmüş mevsimli mevsimsiz
Bir rüzgar,
Bahr-i umanının karaya vurmuş bütün martıları
Dilimiz lal
Dilimiz sağır kör
Dilimiz vurdum duymaz
Tatmadık kokusunu
İntihara meyilli vapur düdüklerinin
Gözünden bir damla akmamış
Böğrüne saplanan hançerin acısına
Yırtılmış boydan boya
Asa-i Musa çalınmış kalbinin tam ortasına
Meyveye durmuş bin yıllık çınar
Ya ölmüş ya olmuş
Jilet kesiği yaralar açmış dallarında
Jilet kesiği yaralar
Açmış
Dallarımda…
Bir rüzgar,
Esmiş ki ne esmek…
5.0
100% (5)