Efendi hazretleri

Öyle gözlerinin içine bakıyorlar
Şifa bekleyen ölümcül hasta gibi
Muska yazmıyor dua etmiyorsun
Çözemedim sende ki bu kerameti
Bakıyorsun bakıyorsun bakıyorsun
Merak ettim acep ne görüyorsun

Sakalların eski çağ saz âşıkları gibi
Öylece duruyorsun uslu kibar nazlı
Kıpırdamasan taş filan sanacam ha
Ellerini öpüyorlar senin pek gençsin
Akrabamı bunlar bir yere mi yolcusun
Pek bir anlam veremedim doğrusu

Kazanlar kaynıyor sofralar kuruluyor
Gelen gidenin haddi hesabı yapılmaz
Ne zaman dertleri dinliyorsun bilmem
Deva nasıl dağıtıyorsun onu hiç bilmem
Han kurmuşsun yolcu konaklar gün gün
Bir telaş bir hizmet sanki her gün düğün

Yolculuk hali yolum düştü sürgün
Bende yattım kalktım birkaç gün
Yiyip içtiğime döktüm üç beş güğüm
Dedim belki bana da bulaşır büyün
Uçan kuşla dolaşırmış teleğin tüyün
O günde bu günde gün aynı gün

Ahmet Coşkun