"-Kekeme
Ya da
Peltek bir dili olsaydı kelimelerimin
Az biraz da mimikleri
Ah utanırdın kendinden
Utanırdın
Böyle yargısız
Böyle insâfsız
İnfâz ettiğin için beni-"




Acıma bana

Ağırlaştırıcı ve ağrıtıcı delilerimi
Göstere göstere
Giyinip mâsûm suçluluğuma
Yakalanmışım işte
Kaçış yollarımı tıkayarak
Kapatarak
Parçalanmış dağılmış uzûvlarımla




Vur beni

Sağıma düşsün kırılan boynum
Göz bebeğimden kürtajla alınan
Spastik
Teşhisi imkânsız sendromlu
Son bir ışıkla kazıyayım
Özgürlüğü dağlara beşik kerten
Toprağının kısır coğrafyasını
Mimiklerine çiziktirmiş silüetini




Öldür beni

Sin(g) yerinden süngüledim bak
Deliliği raporlu delillerimin
Tüm yeter’liliğini
Zanlıyım zannetme gâyrı
Suçu ispât ve itirâflı bir tutukluyum artık
Elektrikli mazgallar gerisinde




Feri yitik bir sokak lambası altında
Sokağının ilk sağ sapağında
Ya da
Bir câmi avlusunda
"Meyyit için duâya" ile başlayan
Bir farz-ı kifâye’nin kıyâmında
Helâl olsun ile biten bir vuslâtın hitâmında
Bekliyor olacağım
Meczûb duruşumla
Önümde kirli ıslak bir mendil
Ve
Sana doğru uzanan
Üşüyen avuçlarımla
Kulaklarımın dar sokaklarında koşturan
"Es salâtü ve’s selâmü aleyke yâ Rasûlâllâh” la başlayan
Ağulu s’ağulu o kudsî yankı
Hâk hakkı
Peygâmber aşkı için
Bir yürek sevdân



N’olur
İyi bil beni