4
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
3076
Okunma

hoyrat bir yel eserdi başımızda
mağrur başımızı eğmezdik ya
ta o günlerden kalma bir şiir bu
bahar kokardı şairlerin gülüşleri agrada
gül ağaçları altında
tac mahal gibi ölümsüz bir aşkı anlatırlardı
kumrular demleşirdi avlularda
aşkımızın kırmızı şarkılarından vedalar geçerdi
üşüyen bir iç sesle serçeler seslenirdi
güz yaprağı dökerdi kendini kırık bir düşün üstüne
yokluğunun dolunaylarında kaç ay kanadı
hüzün sığınaklarında kaç çiçek açtı
renk salkımı baharları beklemedin
sırmalı al duvaklı gelin tellerinde asılı kaldı ağıtlar
dağlarımızda kaç çiçek filizlenecek kimbilir
eğme dik tut başını bir kaç kırık mısra dökülür şair dilinden
sen samanyolunda zühreyi arıyorsun ben çölde leylayı
ışığın raksında ölümsüz bir aşk ercüment banu
yaşama sanatı aradıklarımızda gizlidir ey sevgili
aşkın çemberlerinden kırılıp gidiyor ışıklar
hüzün sığınaklarında kaç çiçek açar ey sevgili
belki de gördüğümüz bir hint rüyası
güz gelince terennüm eder hezaran agrada
gül ağaçlarını yaktım jamuna nehri kıyısında
sırmalı al duvaklı gelin tellerinde asılı kaldı ağıtlar
senden geriye ne kalmalı ey sevgili
tac mahal gibi ölümsüz bir aşk
gül ağaçlarını yaktım
Ömriye KARATAŞ
04.11.2018
5.0
100% (6)