Ben sana hazırken, kalbimi kancadan geçirmen gerekmez.
Ol de aşk-a hazırım ben…
Sükut sarayına bağdaş kurunca düşünceler
El pençe divan durur yürekte hisler
Mah örüyorum yüreğimin fabrikasında
İncinme diye sus vurup dillerime
Hınzır acılara eğiyorum kalbimi
Hançerin keskin ucu insin diye gönlüme
Aşka mütaala vermeye hazırlanırken
Nasıl da sen kuşanıyorum bilemezsin…
Renklerin bin türlüsünü biçip gözlerinden
Ezva alevinde şan katıyorum
gülüşlerine
Yalnızlığımın içinde yankılanan ses
Yankısında huzur bulduğum nefes
Aşk sarhoşluk değilse dil neden sürşer
Neden nar gibi bine bölünüyorum ben
Mirim…
Eflatun kuşanıp
mor akınca yürek nehrine
Ruj sürüp örtemiyorsun
gönül çukurlarını
Vera düşünceler maraz yalnızlıkla buluşunca
Ağıt yakıp yas tutuyorum sensizliğe…
Aklın duvarlarını zorlayan düşüncelerde
Yalnızlık tırpan gibi biçiyor kirpiklerimi
Duvarın soğuk sessizliğinde bile terlerim böyle
Ellerim sen duran boşluktan açılırken dua’ya
Mabedime söz etme, incinir yüreğim
İrfan sarayında ilim diye okunan sen
Ruhuma katılmadan bunu anlaman nafile…
02.11.2018