4
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
1724
Okunma

""Kırık bir mısranın
Vezin sayısı kadarınca sevseydin
Hiç olmazsa beni
Ki
Kırk yıl hatırı kalırdı bende yine de
Yarım kalan
Tamlanamayan her kâfiyenin""
Gözü şiş bir geceden kalma
Kirpiğinde çapakları kurumuş sabahların
Eli yüzü yıkanmışlığından
Avuçlarıma düşen
Yüzünün parçalarını toparlayıp
Köpürterek yapıştırmak
Yama yama yüzümün yarıklarına
Düşürüp
Döktüğü sırrımı ele veren aynalardan
Aydın günler dilemek hergün
Başkalaşan yeni bir yabancıya
Tenimden damlayan kokunu biriktimek
Kağıt bir mendilin
Az kullanılmış kat yerinde
Ayaklarım üşüyor meselâ
Ayaklarıma giyindiğim ayakların yok artık
Her akşam bıraktığın komidinin
Sağ yanında
Ellerim diyorum
Ellerim
Bu kadar küçük müydü
Tutup seni yakalayamayacak
Ve
Bırakamayacak kadar
Küçük
Şiirlerinin döletinde
"Vav" misüllü kıvrılan varlığım
Hükümsüz zâyi’liğine
Şehâdet etmeyecek artık
Yoksan
Yoksunsam
Saklıysan
Ya’saklıysan
K’ayıpsan
Kayıtsızsan
Kaybettirmişsen kendini bana
Suçlusun
Kırılan kalemimin
Kurşun kırıntılarınca
Hükümlüsün
Ve
Berââtine kadar
Selâmımdan sürgünsün