Düşünürdüm, bazen içerimdeki gizemli beni,
Sabahın ilk ışıklarıyla okula giden çocukları…
İlim uğruna sırtlarında taşıdıkları çanta olmayı,
Soğukta yanakları al, al olmuş çocukları…



Bazen ekmek parası için kilolarca ağırlık taşıyan,
Hamalın sırtında taşıdığı prangalı yük olmayı...
Bazen de sorumluluk yükünün altında ezilen sorumluyu,
Düşünürdüm, lakin biraz derin düşünürdüm…



Sabahın erken saatlerinde sabah simidi satan simitçinin,
Tablası olup simitlerini satmayı para verip sofralarında…
Yedikleri lokmada, sıcak çorbada katık olmayı düşlerdim
Yarı aç gezenleri, başımız ellerimiz arasında düşünürdüm…



Bulutsuz bir havada özgürlük sevinci içinde kanat çırpan,
Göklerde alabildiğine uçan kuş olabilmeyi…
Nereye gideceğini bilmeden dolaşan balık olmayı,
Düşünürdüm bazen, özgürce düşünürdüm…



Toprağı yırtarcasına parçalayan çitçinin parmakları olmayı,
Bazen nasırlaşmış ellerin, parçaladığı toprak olmayı…
Düşünürdüm, toprağın hediyesi olan kırmızı gül olmayı
Bazen de dağ başında kurumaya terkedilmiş badem ağacı olmayı…



Karanlıkta tutsağı, aydınlığa hasret mahkûmları,
Kafasına göre katliam yapan hainlerin silahı olmayı…
Sonra o silahı kendilerine çevirip masumların öcünü almayı,
Bazen de kafasına göre katliam yapanlara lanet okumayı…



Masum gençleri zehirleyen zalimleri düşünürdüm,
Zehir yüzünden evladını kaybeden annelerin feryadı olmayı…
Kazandıkları paralarla lüks otellerde kadınlarla yiyen zavallıları,
Altına son model Mercedes çeken vicdansızları düşünürdüm…



Bazen çiçek olup sevgiliye sunulmayı düşlerdim.
Yollarını gözleyen sevgilisinin gözünde ümit zerresi olmayı..
Sevgilinin yüzünde bir gülümseme çıkan gamzede olmayı ,
Onunla ağlayıp onunla gülmeyi, birlikte yaşlanıp nine olmayı…



Düşünürdüm, hayatı soytarılık, kepazelik olarak görenleri,
Diskolarda zıplayan, paralarını alkol şişelerine bırakan gençleri
Kazanmadan limitsiz para harcayan barlarda yiyen patron çocuklarını,
Evine bir lokma ekmek götürmek için çalışan gençleri düşünürdüm…



Vatan hainlerini düşünürdüm, küstahça sırıtan ikiyüzlüleri…
Kimi zaman vurulan, kimi zaman suçsuzca kurşuna dizilenleri…
Düşünürdüm, yalnızca düşünürdüm vatanı için can verenleri,
Kelime-i şahadet getirerek, ‘’Vatan Sağ Olsun’’ diye toprağa düşenleri…