0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
840
Okunma

can sız’ım…
efkar-ı sinenden geçerken ruhum
can ağrılarım ten yangınlarını bastırır
ben aşk-ı külfet bilirim sevgili
bedelini ödediğim acılardan sıyrılıp
bütün defterleri dürerek geldim
yüreğinin duvarlarına yasladığım bu duygu
öyle boylu boyunca kolay serilmedi
sen bilmezsin…
ben sende başkenti sevdim
can sız’ım…
kelam-ı harı urgan edip astım yürek duvarlarıma
ruhunun kabuğunu kıran duygudan korkma
boynuna kolye edip astığım bu aşk-ı
koluna bileklik olarak taktığım can acımı
ve kulağına küpe edip haykırdığım duyguyu
öfkelerimin kalabalık meydanlarına atma
ansızın muhtıra verip suskunluğunla
kalbime darbe yapma
sen bilmezsin…
içimde yaşanan ihtilale aldırış etmeden
vurduğun hedef, salladığın bayrak yanlış…
tanka karşı durmayı, namluya siper olmayı
ben sende…
meydan meydan direnmeyi sevdim
can sız’ım…
tenimden yüzdüğün acıyı sürüp yüzüme
içinde biriktirdiğin ön yargılarla
gözlerime sıktığın gazla zulmediyorsun
etme…
kirpiklerinden çektiğin ok’u kaşının yay’ında gerip
kendinle çelişkiler yaşarken
farkında olmadan vurduğun benim sevgili
sen bilmezsin…
ben şavkının değdiği gökleri
ayaklarının bastığı yeri
kollarının sarıldığı boşluğu
yüreğinin kuşandığı duyguyu
sen bilmezsin…
ben sende aşk-ı sevdim.
5.0
100% (3)