tabaka da kaçak tütün gibi
sarmaya hazır sözlerim
karartma şiirler de
hep zula da gözlerim

gel gör ki
dumanı yakar genzimi yazamam...


sevda derim
yanar döner allı pullu bir gelin
gider sılaya
savurur türküleri...

oğul derim
sancısı düşer
daha pek genç
falsosuna yaşamın...


akar da içimden kızıl kızılırmaklar
susta tüfek ses vermez namluya
delerken kayaları...
ve okşar elim kahırlı başparmağını
ki büyücek yürek gibi...


uzansam dokunamam yalnızlığına
göçmen kuşlar geçer aramızdan
kaygıya düşer düşlerim
lekesiz ak kağıtta...


kollar çarmıh
nazar çivi
ahali üryan sevaptan
hesap sorar devriye gülüşlerim
betonu yumruklayan dudaklardan...


lan gardiyan
bekleyebilir misin geceyi
yıldız sarhoşluğundan
tutabilir misin yağmuru
teneke damlarda
emebilir misin
ananın ak sütü gibi
sövdüğüm duvarın isini pisini
daha..
bi sürü...

zula da çekingen direnişler
-hayat güzel olacak-
başıboş salvo hisler
eyyama dönecek
ocak yağmuru
ve öpecek alnından
bir doğum günü
moloza geçmiş
sevda sözleri


karartma var dedikçe
vur yokuşa dikçe
örste çekiç
avlu da volta
döşte yara sözlerim

kalem de durduğu gibi durmuyor
kağıtta hecelerim...

işte hasat
budur arasat
arafın kelime gerçeği
ve birden
sandal sarhoşluğu
ıssız bir deniz ortası
___ bu umut boşuna değil...