“ suskular, çığlık misali çok şey anlatır.bir yağmur, bir rüzgar, hatta bir su sesi her biri birer lisandır. “




tülünü
geceye serer
ay
çözülür dilin
suskusu

ışığını
renklere böler
yıldızlar
kumsala vurur
iz düşümü

us
tamamına erer
biter
kelebeğin
ipekten kozasındaki
aşk uykusu

karanlığa
kanat çırpar
kelebek
tozu karışır
rüzgara
fonda
aşk şarkısı
rüzgar ki
tenlere sinen
aşk kokusu

kum taneleri
eşlik eder
çakıl taşlarının
dansına
dalgalar
ah
dalgalar
aşk sarhoşu

bir
aşk melodisi
fısıldar
ay
kelebeğin kulağına
gözlerinde
aşk ışığı
yüreğinde
aşk korkusu

ayyaş sesler
kıyısız kentlerin
kayalıklarına çarpar
mermiyi
namluya sürer
dalgalar
yankılanır
gecenin boşluğu

bırakır kendini
kelebek
karanlığın kollarına

yuvasız kuşların
sığınağı
mavi düşlerin
barınağı
aşk kuyusu

bir ışık ki
sonsuzluğun ufkunu
kuşatan
kelebeğin
yüreğini saran
aşk t/utkusu.