bir kadın düşün,
şehveti gözlerinde parlayan ve o gözlerle ihtirasını bakışlarına yansıtan
bir kadın ki,
önünde diz çökmüş zavallı ve yaşlı dünyayı bile o bakışlarla ayağa kaldıran…




bir kadın düşün,
dokunuşundaki çıplaklıkla ruhunu aşka soyunduran
bir kadın ki,
bakışlarındaki çıplaklıkla bedenini kimsesizliğe giydiren




bazen,
bir masala tutunmak,
kaybolmak ister insan
bazen de aşka inanmak ve bulunmak ister




aşk,
sanattan öte sanattır
sevişmek ise nü bir tablonun
üzerine atılan dekolte imzadır




bazen,
eros olasın gelir tüm hücrelerinde
bazen de ipi gevşemiş bir yayda
ok olmak kadar hedefsiz ve tarifsiz kalırsın aşka




bir yanın liman,
bir yanın gemi olsa da
kanatların martı çığlıklarında rüzgar ile dolsa da
yelken açacağın denizdir kadın… asla unutma




kadın yoksa,
ne sahil vardır uzanacağın
ne de ruhunu yaslayacağın bir tutam mavi
kadın yoksa, aşkta yoktur ufukta




kadın,
aşk temalı bir puzzle’da
kayıp parça değildir… arama boşuna
bulmasını, dokunmasını bilene kadın puzzle’ın kendisidir…














ilhanaşıcıekimikibinonsekiz