de haydi be...

ılgıt ılgıt sinsice çöktü ya yüreğimize kahpelik
kor gibi de yanarız
sessizlik sarar sersemlik yüklü hüzünlerimizi
bir garip şekle girince mimiklerimiz
burkulan içiyle yaşarıp durur gözlerimiz

de haydi
giyince hicranların kara çarşafını
üzüntülerin karartmış olduğu akşamın daldık ta içine
mazi kaldı bize yabancı biz de maziye

hiç çaresi yok fermansızlığımızın
hala daha bizde umut ne gezer
sicim gibi akışa çörten oldu ya kirpikler
artık gönlümüzce
kıvrılıp da yatabiliriz namertliğin koynunda
de haydi be
kim yanıp da yıkıldı de bakalım kim oyunda

de haydi be
cımbızla tek tek ancak çekiliyor sözler
çatlak dudak uçlarımızdan
ati kül olmuşsa vefasız döneklerin yüzünden
normaldir
kanlı tükürüğümüzde ki o kıpkızıl çıkan isyanlar

olmayacak bir hayal ya bu
de haydi be
bak işte tek tek tüm Çıfıtları mimliyorum
bedelse işte ben şu an mal gibi karşınızdayım
geleceğimizi kurtarmak adına
tek atışta da mıhlanıyorum
ölümse ölüm

yinede gönül müşfikliğinde barışı çağırıyorum
tüm savaşlara dur diyecek kadarda yürekliyim

boynu bükük bir gülün
eğer dadanmışsa aortuna ölüm
bil ki bir hınzır illa ki yapacaktır bir zulüm
de haydi be
gaddarlığın gölgesinde ki o sinsi iblis
ifritliği önümüze koz yapıp da
değiştiriyor yolumuzdaki tüm makasları
yüzündeki alaycı o pis gülümsemesiyle
bil ki bizimdir bu cürüm

gamzelerimiz bile utançtan
kızartıların bir köşesine saklandı
yüzümüz yok ki atiye karşı
mirasımız bir esaret olduğu için
lanetli bu acunun
hileleri bile kaypaklıkta büyüdü

de haydi be
asrın kahrında yassıldı yüreğimiz
kırıyor el ve kollarımızı kaderimiz
oysa ki
güdümünde büyütüldük biz ecelin
geçmişteki o beğenmediğimiz ceddimiz
yırtık pırtık bir çaputla
nice benim diyen devletlere boyun eğdirmedi mi

de haydi be
vakit tastamam
kalk haydi hedef kızıl elmaya

de haydi be
içimizin içinin de ta içine kadar
kurgulamışlar bu adi ve merhametsiz mahlûklar....



(13.10.2018) AZAP...