11
Yorum
46
Beğeni
0,0
Puan
1208
Okunma

yarınlar denenirken bir hasretin sınavında
sanma ki geçmişinden tümden aklanırsın
geldiğinin fark edilebilmesi için
önce gitmen lazım
kahır yüklü kafiyelere
satır arası dokunuşlar yetmez
rötuşlar da
nereye takıldı gecenin gizemli sessizliği
ayın esrarengizliği nereye takıldı
yoksa kimlere kaldığımızı mı sınıyor yazgı
göç vakti turna
niye kırlangıçlardan icazet alır
elde ne kalır
avuçta ne kalır
bilirmisin
ey ilk yazılı gülüşler imin yıllar öncesi
biliyor musun
bize en çok yakışan özlem ve hüzün
acının vergisini verdik
veriyoruz
yokluğun harcını yatırdık
yatırıyoruz
yıllar eskitim
yalnızlığın girdabında
anmak bana
unutmak sa sana düştü
susturup imgeler im izi
kefenlemek
bilmem ki kaçıncı ölüm
mum alevimi yoksa sonumuz
bir yürekte ne kadar ağıt birikir
kaç kişiliktir
sevdanın anestezisi
unutulmuşluklar
en çok kapıya koyulanları yorar
kaç göz yaşı uzaklıktır
kaç hektarlık tuhaflıktır
ayrılığın bitki örtüsü
avuçlar kanatırken yaralarını
martılar arar durur mavi sularını
ayaz kesen gecelerde
imtiyazlar karanlıklara tafra atarken
gurbet kokar kalemin silgisi
vahamet
yüreğim hala kan davalı iken
hangi rıh ter ölçer veda depremini
rengini hangi tiner söker
zira;
hala devam ediyor tahakküm
hulasa;
sevdanın öte ki yüzü müebbete mahkûm