Seni diliyorum yüce Mevlamdan
Gönlümün yolunu bul diye diye
Dualarım düşer sana dilimden
Sonunda gerçeğim ol diye diye

Gelirsen çiçekler açar dalında
Mor menekşe boyun bükmez ilimde
Dertli dertli çalan sazın telinde
Figanım sanadır gel diye diye

Büyütüp sevdamı canda saklarım
Saçıma dolsa da beyaz aklarım
Vuslatın yolunda seni beklerim
Kalbimi kalbine al diye diye

Gölgemin üstünde olmazsa yerin
Yakar vurgunların volkandan derin
Sana Ferhat dedim kendime Şirin
Dağları taşları del diye diye...

Gülseren MORKAN

DOST KALEMDEN
Görülmez Dünya’da, yârin emsali
Şeyda olur sever, insanlık hali
Güneşin altında, bir su misali
Şu deli gönlüme, dol diye diye

Nasılda yanarım aşk ateşinde
Yıllarca koşturdum, bir yâr peşinde
Gündüz hayalimde, gece düşümde
Anlamaz halimden, el diye diye..................Aşık Lüzumsuz

Değerli dost kalem Aşık Lüzumsuz üstadıma sonsuz teşekkürler...
*

Ayırmadım seni gönül yurdundan
Ben bende tükendim hasret derdinden
Her biten gecenin hemen ardından
Bir sabah kapımı çal diye diye

Özlem ateşinde yanarak tüttüm
Fukara aşımda zehirler tattım
El açıp Mevlam’a dualar ettim
Gel de hep yanımda kal diye diye

Değerli dost kalem AYDIN (Sonsuzufuk) üstadıma sonsuz teşekkürler...