5
Yorum
37
Beğeni
0,0
Puan
1310
Okunma

seni yazamadım
sis çöktü bakışlarıma
göz yaşlarıma sis çöktü
ne ellerinin sıcaklığını hissettim ellerimde
ne tenin özdeşti tenimle
sürüldüm penguenler ülkesine
ve küskün bırakıldım senelere
haramiler kuşatırken efkâr saatlerimi
bileklerimde hasret prangaları vardı
hatırla
uygunsuz rast geldi bağışla
oysa;
ne senaryolar sunacaktım sana
ne animasyonlar
şiirler yazacaktım saçının her bir teline
bilmem ki;
dişliler mi bozuk
nesiller mi
niye dönmüyor
bu çark
bu fark niye eşitlenemiyor
bu gönülsüzlük niye hiç birimize yetmiyor
ecel borusu öttürürken
ömrümün kilometre taşlarını
kimler alıp gitmedi ki başlarını
baharlarını kimler alıp gitmedi
hayat dediğin ne idi ki
dayanmak değil mi idi tüm acılara
ve giderken maniler söylemek değil mi idi
güne bakanlara
kaç mevsimi eskitim
nefsimi az mı mahkum ettim
dalında kurudu tüm bulmacalar
ve bir şekilde
derlendi damar şarkılar
her kanatsız uçurtmaya kabir oldu
ani düşüşler
ne yılanları koynunda besledi
bu göğüsler
her gün bir yanımı söküp alır dün um
günüm tepeden tırnağa ıslanır
bırak martılar çalacaksa çalsın ıslıklarını
ötsün kanaryalar
sakalar içini döksün
ateşlesin yürek yangınlar imi
alsın götürsünler
nal imi
mıh imi
feryatları mı