0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1508
Okunma

rast ve segah şarkılardan sesleniyorum sana
sözcüklerin sessizliğinde güz terennümleri yasta
vaktim yok seni sevmeye
bir mavi sürgünsün benim için
bir kuşku gibi kemirse de içini sorular
cevaplar taşırsınız içinizde
içimdeki sorular göçte kırılan bir kuş sürüsü
her şey kaderin istediği gibi
mavi giysili zaman gri bir kelebek kozasında
revaklı avlularda suda yıkanıyor güvercinler
ağaçlar gibi ayaktayım hala
direnmeyi öğreniyor insan engereklere
söyleyin acıklı şarkılar çalmasın plaklar
başkaldırı gülleri yara almasın zamanın hükmünden
zincirlere boyun eğmemeyi öğretti bana kainat
sansürlü bir öpücük ver dudaklarıma
kuşlar gördüm pencerende kuşlar
yaralı güneşi taşıyorlar kanatlarında
her şey kaderin istediği gibi
mavi giysili zaman gri bir kelebek kozasında
revaklı avlularda suda yıkanıyor güvercinler
yorucu öykülerden çıkan atlılar ilerliyor dolu dizgin
ihanetlerden geriye kalan sonbahar güneşleriyle sar bedenimi
aşk yaramdır benim utancım
yaşama sevincini serper bir tohum gözlerinin ta içine
belki de yitireceğim kitaplarımı şiirlerimi çığlığınla susacağım
güz sokaklarında yağmurlarla rakseden kırlangıç olacağım
zeytin ağaçları gövdesinde asırlara hükmeden barışçıl bir düş
mavi giysili zaman gri bir kelebek kozasında
her şey kaderin istediği gibi
revaklı avlularda suda yıkanıyor güvercinler
veba çoğalıyor kentlerde
bıçak gibi kesiyor kalbini eski sevdalar
çoktan unuttum muhayyer şarkıların adamlarını kederli kentim
yenilgilerin ağır yüküyle umutlar kül oluyor har vakitlerdeyim
dün gece fırtına devirdi ağaçları
mavi giysili zaman gri bir kelebek kozasında
her şey kaderin istediği gibi
revaklı avlularda suda yıkanıyor güvercinler
Ömriye KARATAŞ
01.10.2018
5.0
100% (5)